Çerez Örnek

Hastane Öncesi Acil Sağlık Çalışanlarının Saldırgan Hasta İle Başa Çıkma Becerilerinin ve Hastaya Verilecek Acil Tıbbi Bakımın Niteliğinin Arttırılması Projesi

Projenin Künyesi

Proje No: 122G134
Proje Adı: Hastane Öncesi Acil Sağlık Çalışanlarının Saldırgan Hasta ile Başa Çıkma Becerilerinin ve Hastaya Verilecek Acil Tıbbi Bakımın Niteliğinin Arttırılması
Proje Başlama Tarihi: 01/11/2022
Proje Bitiş Tarihi: 01/05/2024
Proje Süresi (Ay): 18
Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Ali Ekşi
Proje Araştırmacıları: Sinem UTANIR ALTAY, Derya KAYLI, Serap TEKİNSAV, Gülseren KESKİN, Süreyya GÜMÜŞSOY, Bektaş SARI, Nilüfer EMEN, Öner USLU, Yusuf Ali ALTUNCI
 

Projenin Özeti

Toplumların içinde bulundukları sorun alanlarının çözümünde gelişmiş bir sosyal sermaye ve güçlü bir kurumsal kapasite oldukça önemlidir. Sosyal sermaye ve kurumsal kapasitenin gelişiminde toplum ile kamu yönetimi arasında güçlü bir güven bağı gerekmektedir. Nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilen ve özellikle acil durumlarda kamunun gücünü yanında hisseden birey, kendisini toplumun içerisinde güvende hissetmekte, bu durum birey ile kamu yönetimi ve toplum içerisinde bireyler arası güven bağının artmasına katkı sağlamaktadır. Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri (HÖASH), son çeyrek yüzyılda hızlı bir gelişim içerisinde olup, modern devletlerin hasta ya da yaralının bulunduğu ortamda acil tıbbi yardımı başlatıp, hastayı uygun bir acil servise nakledene kadar gereken hayat kurtarıcı acil tıbbi yardımı organize etmeleri gerekmektedir. HÖASH doğrudan yaşam hakkı ile ilgili bir kamu hizmet olmakla birlikte, sağlık sisteminin giriş kapısıdır. Bu nedenle HÖASH’de hizmet kalitesinin arttırılması genel olarak sağlık sisteminde kalitenin arttırılmasına katkı sağlamakta, hizmet alanında var olabilecek sorun alanları da sağlık sisteminin etkinliğini bozmaktadır. Son yıllarda dünya genelinde HÖASH’nin niteliğini olumsuz etkileyen en önemli sorunların başında, çalışanların karşı karşıya kaldıkları şiddet olayları gelmektedir.
 
Şiddet, insanın onuruna, yaşam hakkına, özgürlük ve güvenliğine, sağlık hakkına, sosyal yaşamına zarar vermekte, insan haklarını ihlal ve tehdit etmektedir. Sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet, mesleki kaygılarını arttırmakta, kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olmakta, çalışma isteği ve mesleki performanslarını olumsuz etkilemekte, çalışma motivasyonlarını da bozmaktadır. Sağlık hizmeti sunanların şiddete maruz kalma riski diğer sektörlere göre 35 kat daha fazladır. HÖASH çalışanlarının olay yerinde, hastaya bulunduğu yerde hizmet vermeleri ve ambulans kabininin sınırlı alanında saldırgan hasta ile bir arada kalmaları, şiddete uğrama durumu açısından daha fazla risk taşımalarına neden olmaktadır. HÖASH çalışanları, dünyanın en riskli mesleği olarak kabul edilen itfaiyecilere göre 14 kat daha fazla yaralanmalı şiddet olayına maruz kalmaktadır. HÖASH’de şiddet olaylarının çok önemli bir kısmı, saldırgan hasta ile ilişkilidir. HÖASH çalışanları hizmet alanının özellikleri gereği saldırgan davranışlar içerisinde olan hastaya da acil tıbbi bakım vermek durumundadır. Saldırgan hastaya verilecek olan hizmetin etkinliği, hem hastanın ve HÖASH çalışanın korunması hem de hastanın hak ettiği acil tıbbi yardıma ulaşabilmesi adına oldukça önemlidir. HÖASH’de saldırgan hastaya acil tıbbi müdahale uzun yıllardır tartışılan bir konu olmasına rağmen, henüz konu ile ilgili üzerinde uzlaşılmış çok az mutabakat alanı bulunmaktadır.  
 
HÖASH’de saldırgan hastaya acil tıbbi müdahalede en önemli aşamalardan birisi hastanın kısıtlanması yani zapt edilmesidir. Hastanın kendisine ve çevresindekilere zarar vermemesi ve hastaya acil ilaç ve girişimlerin yapılabilmesi için kısıtlama çoğu zaman zorunlu olmaktadır. HÖASH’de hastanın kısıtlanması son derece tartışmalı bir konu olmakla birlikte, konu ile ilgili yasal rol ve sorumluluklar, ne zaman, hangi durumda ve yöntemle uygulanması gerektiği konusunda tartışmalar devam etmektedir. Ayrıca saldırganlığın altında yatan patofizyolojinin karmaşıklığı tartışmaları daha da arttırmaktadır. Tüm bunlarla birlikte, literatürün ve HÖASH sağlayıcılarının üzerinde anlaştığı temel konular; ülkenin sunduğu HÖASH’nin özelliklerine uygun rol ve sorumlulukları tanımlayan bir uygulama protokolünün olması gerekliliği, sözlü gerilimi azaltmaya yönelik tekniklerin daha iyi kullanılması ve HÖASH çalışanının daha iyi eğitilmesidir. Türkiye HÖASH, modern örneklerine göre gelişimine geç başlamakla birlikte, bugün imkân ve hizmet kapasitesi anlamında dünyanın önde gelen sistemleri arasındadır. Ancak Türkiye’de halihazırda saldırgan hastanın kısıtlanması ile ilgili bir hizmet protokolü ve HÖASH çalışanlarına yönelik konuya özgü bir eğitim programı bulunmamaktadır. 
 
Projenin temel amacı, HÖASH çalışanlarının saldırgan hasta ile başa çıkma becerilerini ve hastaya verilecek acil tıbbi bakımın niteliğini arttırmaktır. Bu amaç çerçevesinde, mevcut durum ve sorun alanlarının tespit edilmesi, Türkiye HÖASH’nin özelliklerine uygun rol ve sorumlulukları tanımlayan saldırgan hastanın kısıtlanması ile ilgili bir protokolün hazırlanması ve HÖASH çalışanlarına yönelik bir eğitim programının oluşturulması hedeflenmektedir. Proje ile elde edilecek çıktılar, HÖASH niteliğini arttırarak, genel sağlık sisteminin kalitesinin arttırılmasına olanak sağlayacak niteliktedir. Bunun da sosyal sermaye ve kurumsal kapasitenin güçlenmesine katkı sağlayacak olması, ulusal kazanım açısından önemli görülmektedir. Projede mevcut durum ve sorun alanlarının tespitinde nitel ve nicel yöntemleri içeren karma araştırma yöntemi kullanılacaktır. Saldırgan hastanın kısıtlanması ile ilgili protokolün geliştirilmesinde odak grup görüşmeleri yapılacak ve elde edilen tüm veriler ışığında HÖASH çalışanlarına yönelik bir eğitim programı geliştirilecektir.
 

SPOT BİLGİLER

 
        
 
 
    
 

       

 Proje ile ilgili her türlü görüş ve önerileriniz için iletişim adresimiz 

sezgin.durmus@ege.edu.tr


Ege Üniversitesi

EGE ÜNİVERSİTESİ